PREHİSTORYA'NIN ABİSİ, Yavuz Aydın,Eşref Erbil,Gizem Kartal, Editör, Bilgin Kültür Sanat ti. Ltd, Ankara, ss.265-286, 2023
Hiç kuşkusuz ki insanın biyolojik ve kültürel evrimi bağlamında ateş hayati öneme sahiptir.
Sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak Paleolitik Çağ’dan itibaren ısınma, pişirme ve ışık elde
etme gibi temel işlevlerinin yanı sıra sosyalleşme, zanaat, sanat, üretim ve sembolik dünyanın
oluşturulması bağlamında da kullanılmıştır. Paleolitik Çağ sonrasına Neolitik Çağ’ın getirdiği
birçok köklü değişim içinde ortaya çıkan ev ve benzeri yapıların içinde ve dışında ocakların günlük
hayatın merkezinde yer alan kalıcı yapısal unsurlara dönüştüğü görülür. Bu dönüşüm Boncuklu
Höyük’te kazısı yapılan evler ve ev dışında yer alan açık alanlarda farklı form ve boyutlardaki
ocak alanlarının tespit edilmesiyle açık bir şekilde gözlemlenmiştir. Ancak bu unsurların kazılar
sonucunda tespit edilmiş olması arkeolojik açıdan ateşin ve dolayısıyla ocakların kullanım
biçimlerinin anlaşılmasına tek başına yeterli değildir. Bu nedenle arkeolojik veriler esas alınarak
yapılan deneysel çalışmalar sonucunda ocakların başta pişirme ve ısınma amaçlı kullanım biçimleri
ve yapı içindeki etkilerinin anlaşılmasını olanaklı kılacak bazı çıkarımlar yapılmıştır. Deneysel
evler içinde yapılan çalışmalarda Boncuklu Höyük’te özellikle farklı yakacak hammaddelerin yapı
içinde ısı, ışık, kalori ve duman gibi unsurlar bağlamında değişkenlik gösterdiği anlaşılmıştır. Buna
ek olarak kullanılan yakacak miktarının alev boyutlarına ve oluşan duman yoğunluğu üzerinde
belirleyici olan etkisini kontrol altına almak için Neolitik Çağ insanlarının yapı içinde bazı yapısal
düzenlemeler yaparak etki azaltıcı önlemler almış olabilecekleri anlaşılmıştır. Ateş kullanımının
basit gibi görünen, ancak rüzgâr, nem, ısı gibi oldukça değişkenlik gösteren koşullarda bir dizi
belirleyici davranış biçimiyle şekillenen ve tecrübeyle gerçekleşebilecek bir faaliyet olduğu da
gözlemlenmiştir.