TURKISH STUDIES - EDUCATIONAL SCIENCES, vol.19, no.1, pp.359-373, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
Imagology studies were initiated in the second half of the twentieth century, especially to reveal the
power of mass media. These studies have become used in the analysis and interpretation of literary works
because they reflect society and are used extensively in literature. Imagology is a discipline that allows a deep
understanding of the text by examining the meaning, symbolic value and function of the author’s language and
visual images within the literary text. For this reason, imagology studies consider the social, cultural, and
historical contexts of literary works and reveal the author’s perpective. They gain importance especially in
revealing the way nations perceive each other. Orhan Pamuk creates works in fictions where different cultures
coexist, based on the conglicts and interactions between Eastern and Western culture. Thanks to this feature,
Pamuk prepares the appropriate grounds for imagoloy studies by writing narratives in which Turkish and
Muslim cultures in the process of modernization interact with Christian culture in his novels. In this study, the
novel Plague Nights by Nobel Prize-winnig author Pamuk, who often pits East against West in his works, was
analyzed within the framework of Daniel-Henri Pageaux’s imagology method. It has been revealed that Pamuk
uses the image of plague to criticize alienation, the human condition, society’s view of groups perceived as
other, and the political policies of gouvernements. However, within the context of imagology studies, the
narrator’s Muslim and Christian image was analyzed and his perpective on the other was tried to be revealed
based on the semantic units used by different societies to define the other.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte özellikle kitle iletişim araçlarının gücünü ortaya koymak için
başlatılan imagoloji çalışmaları hem toplumu yansıtması hem de imgelerin edebiyatta yoğun şekilde
kullanılması sebebiyle edebi yapıtların analizinde ve yorumlanmasında kullanılır hale gelmiştir. İmagoloji;
yazarın dil ve görsel imgelerinin anlamını, sembolik değerini ve edebi metin içerisindeki işlevini inceleyerek
metnin derinlemesine anlaşılmasına olanak sağlayan bir disiplindir. Bu nedenle edebiyat yapıtlarının
toplumsal, kültürel ve tarihsel bağlamlarını göz önünde bulundurarak yazarın ötekine bakış açısını da gözler
önüne seren imagoloji çalışmaları, özellikle milletlerin birbirini algılama biçimini ortaya çıkarabilmesi açısında
önem kazanır. Orhan Pamuk, Doğu ve Batı kültürleri arasındaki çatışmaları ve etkileşimleri temel alarak farklı
kültürlerin bir arada bulunduğu kurgular içerisinde yapıtlar vermektedir. Bu özelliği sayesinde Pamuk,
romanlarında modernleşme sürecindeki Türk ve Müslüman kültürünün Hristiyan kültürüyle etkileşimde
bulunduğu anlatılar kaleme alarak imagoloji çalışmalarına uygun zemini hazırlar. Bu çalışmada, yapıtlarında
genellikle Doğuyla Batıyı karşı karşıya getiren Nobel ödüllü yazar Pamuk’un Veba Geceleri adlı romanı
Daniel-Henri Pageaux’nun imagoloji yöntemi çerçevesinde analiz edilmiştir. Pamuk’un yapıtında, veba
imgesini kullanarak yabancılaşmayı, insanlık durumunu, toplumun öteki olarak algıladığı gruplara bakışını ve
hükümetlerin siyasi politikalarını eleştirdiği ortaya çıkarılmıştır. Bununla birlikte, imagoloji çalışmaları
bağlamında anlatıcının Müslüman ve Hristiyan imajı analiz edilmiş ve farklı toplumların ötekini tanımlamak
için kullandığı anlamsal birimlerden yola çıkarak ötekine bakış açısı irdelenmeye çalışılmıştır.