Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Bozma Kararının Savunma Hakkını Sınırlandıran Etkisi Üzerine Hukuki Değerlendirme ve Çözüm Önerileri Yargıtay 5. CD 2020/4918 E., 2023/6298 K., 15.05.2023


Creative Commons License

Üzülmez İ., Tulay M. E.

Karar İncelemeleri Dergisi, cilt.2, sa.1, ss.163-189, 2024 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 2 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2024
  • Dergi Adı: Karar İncelemeleri Dergisi
  • Sayfa Sayıları: ss.163-189
  • Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ceza muhakemesinde istinaf merciinden esas olarak beklenen işlev, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için ilk derece mahkemesi gibi yargılama yapmasıdır. Ancak bölge adliye mahkemesi, CMK m. 280/1-e’deki koşulların varlığı halinde hükmü bozar. Bozma kararına karşı ilk derece mahkemesi direnemez ve yeni bir hüküm tesis eder. Bozmadan sonraki yargılama sonunda, ilk yargılamanın sonucuna nazaran daha ağır bir ceza ile karşılaşan sanık, yeni hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurabilir. Fakat bu başvurunun esastan reddedilmesi ve sonraki hükmün temyiz edilemeyecek kararlar arasında yer alması ihtimalinde, aleyhe olan mahkûmiyet hükmü temyiz edilemeden kesinleşecektir. Söz konusu olumsuz durum, açık şekilde hak arama özgürlüğüne aykırıdır ve savunma hakkının ihlalidir. Özelikle bozma kararının kesin hukuka aykırılığa dayanmamasına rağmen bölge adliye mahkemesince hatalı bir değerlendirme yapılmışsa, ortaya çıkan mağduriyet daha da katlanmış olacaktır. İşaret edilen sorunu aşmak için Yargıtay, bölge adliye mahkemesince verilen bozma kararının hukuka aykırılık teşkil etmesi halinde ilk derece mahkemesince tesis edilen mahkûmiyet kararını bölge adliye mahkemesince verilen karar gibi değerlendirmekte ve aslında temyizi kabil olmayan hükmün temyiz edilebileceğini kabul etmektedir. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 15.05.2023 tarihli ve E. 2020/4918 ve K. 2023/6298 sayılı kararı özelinde ele alacağımız süreç, Yargıtay’ın tavrının kanuni düzenlemeler ile uyumu ve olası yasal düzenleme ihtiyacı kapsamında tartışılmaya değerdir.

The regional court of appeal overturns the verdict in the presence of the conditions in Article 280/1-e of the Code of Criminal Procedure. At the end of the trial after the reversal, the defendant, who faces a heavier sentence compared to the result of the fi rst trial, may appeal the new judgment. However, in the event that this application is rejected on the merits and the subsequent judgment is among the decisions that cannot be appealed, the unfavorable conviction will be fi nalized before it can be appealed. This negative situation is clearly a violation of the right to defense. In order to overcome this problem, the Court of Cassation may accept that a non-appealable decision may be appealed if the reversal decision of the regional court of appeal constitutes a violation of the law. The process, which we will discuss in the decision of the 5th Criminal Chamber of the Court of Cassation, is worthy of discussion within the scope of the compatibility of the attitude of the Court of Cassation with the legal regulations and the possible need for legal regulation.