Maveraünnehir'den Anadolu'ya Hadis ve İlim/İrfan Geleneği Uluslararası Sempozyumu, Çankırı, Turkey, 27 - 28 May 2024, vol.1, no.1, pp.62
Osmanlı Devleti’nin
Anadolu’ya tamamen hâkim olmasıyla bu coğrafya ilim, ahlak ve hoşgörü havzasına
dönüşmüş, bu da zamanla Anadolu irfan medeniyetinin ortaya çıkmasına vesile
olmuştur. Bu medeniyetin; entelektüel birikime sahip olan ve İslâmî ilimlerin
hemen her alanında muhalled eserler yazan çok önemli tarihi şahsiyetleri
bulunmaktadır. Bu şahsiyetlerden biri de Hanefî fakihi ve usûl âlimi Molla
Fenârî’dir. Molla
Fenârî’nin önemli eserlerinden biri, belki de en önemlisi, fıkıh usûlüne dair
yazdığı Füsûlü’l-bedâiʽ adlı kitabıdır. Çalışmamızda Molla Fenârî’nin
mezkûr kitabı çerçevesinde onun sünnet anlayışı ele alınmıştır. Sünneti,
“Kur’an dışında Hz. Peygamber’den nakledilen sözler, fiil ve takrirler”
şeklinde tanımlayan Fenârî bu tanımı ile dinî konularda Hz. Peygamber’den
nakledilen sözleri, fiilleri ve takrirleri genel olarak sünnet kapsamında
değerlendirmiş olmaktadır. Bununla birlikte takrir ve fiil konusuna ayrıca
temas ederek bunlar arasında hangilerinin sünnet kabul edilip hangilerinin
kabul edilmeyeceğine ve bunlarla ilgili temel kriterlere yer vermektedir. Kavlî
sünnet olarak bilinen sözleri ise haber teorisi çerçevesinde oldukça detaylı
ele almakta; bu kapsamda haber çeşitleri, râvide aranan şartlar, haberin
konusu, haberin sened veya anlamındaki kopukluk (inkıtâʽ), tahammül ve
edasındaki şartlar, râvinin tenkidi (taʽn) gibi konuları farklı görüşlere de
atıflar yaparak analiz etmektedir.