Türk Dünyası Araştırmaları, cilt.132, sa.261, ss.106-123, 2022 (Hakemli Dergi)
Bu makalede, 16. yüzyılın ortalarından itibaren; Osmanlı toplumunun
“erkân-ı erbaa” denilen (ümera, reaya, tüccar ve ulema) dört temel unsuru ile
“seyfiye (ordu), kalemiye (bürokrasi), ilmiye ve hânedan” gibi yine dört temel
kuvvet üzerine kurulmuş olan devlet ve toplum düzenindeki bozulmalar hakkında
17.-18. yüzyıllar Osmanlı düşünce dünyası içinde oluşan devlet düzenin
Islahı ya da Modernleşme Perspektifleri karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir.
16. yüzyılın ortalarından itibaren dönem aydınlarının Osmanlı devlet ve
toplum düzeninde ‘bozulma’ olarak tespit ve teşhis ettikleri sorunlar, bunların
çözümüne ilişkin ıslah veya yeniden tesis önerileri farklı disiplinlerce uzunca
bir zamandır batılılaşma, yenileşme ve modernleşme başlıkları altında incelenmiştir.
20. yüzyılın ilk çeyreğinde, Büyük Atatürk’ün yoruma yer bırakmayacak
şekilde, “muasır medeniyetler seviyesi” olarak işaret ettiği, ancak İmparatorluğun
farklı dönemlerinde birbirinden değişik yorumlanarak, apayrı şekilde
ifade edilerek tarif edilen ancak sonuç itibarıyla; özgürlükçü, eşitlikçi, adaletçi,
güçlü ve müreffeh bir devlet ve toplum ülküsünü hedefleyen bu sürecin hemen
her dönemi zorlu ve sancılı geçmiştir. Bu metinde; İmparatorluğun son üç yüz
yılı boyunca süren, Osmanlı-Türk devlet ve toplumunun yaşadığı sosyo-kültürel,
siyasal sürecin, 17. ve 18. yüzyıllardaki gelişmeleri ile bu dönemlerde
yaşananlar hakkındaki farklı görüşler ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Sanat Tarihi, Osmanlı - Türk, 17.-18. Yüzyıllar, Islahat,
Batılılaşma, Yenileşme, Modernleşme.