TURKOPHONE, cilt.10, sa.2, ss.143-153, 2023 (Hakemli Dergi)
Danimarka Krallığı, kuzeybatı Avrupa’da bulunan ve Türk göçmen nüfusunun bulunduğu Avrupa Birliği üyesi
bir devlettir. Dışişleri Bakanlığı güncel verilerine göre Türk göçmenlerin sayısı 75 bin kişi olmakla beraber
ülkedeki en büyük göçmen grubunu oluşturmaktadır. Bu belirtilen göçmenler içerisinde Türk çocukları, genel
olarak iki dillilik özellikleri barındırmaktadır. Danimarka’da iki dilli Türk göçmen çocukları hakkında birçok
araştırma yapılmış, diller ötesiliğin bir boyutu olan kod değiştirmeyi gerçekleştirdikleri gözlenmiştir. Bu açıdan
kod değiştirme, iki dilli bireylerin cümleler arasında geçiş yaptığında ya da aynı cümle içinde ikinci dile geçiş
yaptığı zaman oluşan bir söylem türü olarak tanımlanır. Diller ötesilik ise Türkiye’de daha az araştırılan bir konu
olmakla birlikte iki dilli bireylerin anlam oluşturmak, iletişim kurmak amaçlı dilsel kaynakları, iki dilde akıcı
olarak kullanmasıdır. Diller ötesiliğin aynı zamanda kod değiştirmeden ayrılan noktaları vardır. Örneğin; diller
ötesilik iki farklı dil yapısı arasında gidip gelmek değil, daha çok iki dili bir arada kullanarak etkili bir iletişim
kurmaya çalışmaktır. Bu araştırmanın amacı, Danimarka’da yaşayan iki dilli göçmen kökenli dört çocuğun
Türkçe derslerindeki diller ötesilik davranışlarını gözlemleyerek Türkçe dışında bir dile başvurma sıklığını ve
hangi durumlarda ve hangi şekilde başvurduğunu anlamaktadır. Çalışma yöntem olarak sınırlı bir sistemin
derinlemesine ele alındığı vaka çalışması yöntemiyle incelenecektir. Vaka çalışması, veri toplama araçlarının
(gözlemler, görüşmeler, görsel-işitseller, dokümanlar, raporların kullanıldığı nitel bir yöntemdir. Araştırmada
veriler yönteme uygun şekilde, Kopenhag’da yaşayan ve Türkçe derslerine katılan 10-14 yaşındaki TürkçeDanca iki dilli öğrenicilerin ders esnasında sergilediği diller ötesilik davranışları beş ay boyunca gözlemlenerek
toplanmıştır. Çalışmanın sınırlılığı dolayısıyla yalnızca ilk ve son dersteki veriler kullanılmıştır. Ayrıca karma
ölçekler geliştirilerek diller ötesiliğe yönelik; soru sorma, cevaplama, dil bilgisi açıklamaları yapma, ödev
yapma, ders dışı konuşma unsurları hakkında veriler toplanmıştır. Bu verilere ek olarak diller ötesiliğin isim
odaklı kelimelerde, tanımları destekleme yoluyla, dijital kullanımlarda ya da dili pratikleştirme amacıyla
kullanıldığına yönelik bulgulara rastlanmıştır. Bu bulgulardan yola çıkarak bazı araştırmaların eriştiği sonuçlarla
benzer özellikler görülmüş ve ortak bir kanı olarak göçmen kökenli çocukların kendini ifade etmede ve dili etkin
kullanmada diller ötesilik yaklaşımının önemli yerinin olduğu tespit edilmiştir.
The Kingdom of Denmark is a member of the European Union located in northwestern Europe, with a
significant Turkish immigrant population. According to the current data of the Ministry of Foreign Affairs,
Denmark hosts approximately 75 thousand Turkish immigrants which constitute the largest immigrant group in
the country. Among these immigrants, Turkish children generally have bilingual characteristics. Several studies
have been conducted on bilingual Turkish immigrant children in Denmark, and it has been observed that they
engage in code-switching, which is a dimension of translanguaging. In this respect, code-switching is defined as
a type of discourse that occurs when bilingual individuals switch between sentences. It can also involve
switching to the second language within the same sentence. Translanguaging, on the other hand, has received
less research attention in Turkey, but it is the use of linguistic resources by bilingual people to create meaning
and communicate with an individual who is fluent in two languages. Translanguaging also has points that differ
from code-switching. For example; translanguaging does not mean going back and forth between two different
languages but rather trying to communicate effectively by using two languages together. This research aims to
understand the frequency of using a language other than Turkish, in what situations and in what way, by
observing the translanguaging behaviours of four bilingual immigrant children living in Denmark in Turkish
lessons. During the case study research, data were collected by observing the translanguaging behaviours of
Turkish-Danish bilingual learners, aged 10-14, living in Copenhagen. Due to the limitations of the study, only
data from the first and last lessons are used. In addition, mixed scales have been developed for translanguaging.
Data were collected about the elements of asking questions, answering questions, making grammatical
explanations, doing homework, and speaking outside of class. Additionally, the findings reveal that
translanguaging is employed in noun-focused words, to support definitions, in digital contexts, and for practical
use. Based on these findings, similar characteristics were observed with the results of some studies, and it was
determined that the translanguaging approach has an important place in immigrant children's self-expression and
effective use of language.