DAVIDSON’UN ZİHİN FELSEFESİNDE ZİHİN-BEDEN AYRIMI


Akoğlan C.

ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, cilt.1, sa.3, ss.19-26, 2020 (Hakemli Dergi)

Özet

Zihin-beden ayrımı, bunların mahiyeti ve birbiriyle ilişkileri felsefenin en köklü problem sahalarından birini meydana getirir. Zihin-beden problemine, çağdaş zihin felsefesinde katkı yapan düşünürlerden biri de Donald Davidson’dır. Davidson’ın, zihinsel durum ya da oluşları fiziksel durum ya da oluşlardan ontolojik olarak değil fakat kavramsal olarak ayıran düşüncesi anormal monizm ismini taşır. Bu düşünceye göre, zihinsel olan maddi olarak fiziksel olandan ayrılamazken, zihne ait alanı kapsayan yasaların yokluğu ile bu alan, fiziksel alandan farklılık gösterir. Söz konusu iki alan arasında nedensel bağımlılık değil, bir zayıf bağlılık (supervenience) ilişkisi bulunur. Bağlılık ilişkisi kurmakla indirgemecilikten kaçınmayı hedefleyen Davidson, zihinsel oluş ve durumlar için bir özgürlük alanı açmayı amaçlamıştır.

The mind-body distinction, their nature and their interrelationships constitute one of the most fundamental problem areas of philosophy. One of the thinkers who contributed to the mind-body problem in modern philosophy of mind is Donald Davidson. Davidson's idea that distinguishes mental states or beings from physical states or beings not ontologically but conceptually, is called anomalous monism. According to this idea, while the mental is physically inseparable from the physical, this area differs from the physical space with the absence of convenience covering the mental space. There is a weak supervenience relationship between these two areas, not causal dependence. Aiming to avoid reductionism by establishing a loyalty relationship, Davidson aimed to open a space of freedom for mental beings and situations.