21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum, cilt.12, sa.36, ss.865-879, 2023 (Hakemli Dergi)
Granülasyon, pürüzsüz
bir yüzeyi lehim kullanmadan yüzlerce minik metal granül (güverse) ile süsleme
yöntemi olarak, çoğunlukla mücevher nesnelerinde kullanılmaktadır. Mikro-mini
boyutlu küreciklerin, lehim kullanmadan metalik yüzeye birleştirildiği bu
popüler teknikle, parçanın bir bölümünde detay oluşturmak veya belirli alanı
dokuyla kaplamak amaçlanmaktadır. Görsel etkinin ve teknik kabiliyetin iç içe
olduğu granülasyon, M.Ö. üçüncü bin yılda ortaya çıkmış, Yunan uygarlığı ve
Etrüsk medeniyetinde zirveye ulaşmıştır. Bu büyük sanatsal ve teknik başarının
tanıkları olarak, çoğunlukla altın takılardan oluşan yüzlerce minik granülle
süslenmiş zarif parçalar örnek olarak gösterilmektedir. Çalışmada; tekniğin
tarihsel süreç içerisinde kullanımına ve bazı ünlü sanatçıların yenilikçi çalışmalarına
yer verilerek, geleneksel olan bu yöntemin tanıtılması ve sanatsal bir yaklaşımla
yeniden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Literatür taraması sonucu derlenen
verilerle, tarihsel olarak tekniğin tüm üretim süreçleri incelenmiş, ayrıca günümüzde
yeniden keşfine ve gelişimine katkı sunan sanatçılara yer verilmiştir. Bu
geleneksel mirasın anlaşılmasına ve korunmasına katkı sağlaması ve çağdaş
yaklaşımlarla yayılmasını teşvik etmesi açısından çalışmanın önemli olduğu düşünülmektedir.
Granulation is most
commonly used in jewellery as a method of decorating a smooth surface with
hundreds of tiny metal granules without the use of solder. This popular
technique, which involves the bonding of micro-sized spheres to the metal
surface without the use of solder, is used to add detail to a part or to add
texture to a specific area. The art of granulation, which combines visual
effect and technical skill, dates back to B.C. It was developed in the third
millennium and reached its peak in the Greek and Etruscan civilisations. Exquisite
pieces decorated with hundreds of tiny granules, mostly gold jewellery, bear
witness to this great artistic and technical achievement. The aim of the study
is to introduce this traditional method and re-evaluate it with an artistic
approach by including the use of the technique in the historical process and
the innovative works of some famous artists. The data gathered as a result of
the literature review has been used to examine all the production processes of
the technique historically, including artists who are contributing to its
rediscovery and development today. This study is considered important in terms
of contributing to the understanding and protection of this traditional
heritage and promoting its dissemination with contemporary approaches.