Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatları Uyarınca Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine Hukuka Aykırı Müdahaleler ve Hukuka Aykırı Müdahale İddialarının Etkili Soruşturulması


Karabulat E. C.

Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.11, sa.2, ss.575-594, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 11 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2023
  • Dergi Adı: Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.575-594
  • Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bireylerin fikirlerini diğer bireyler ile bir araya gelerek ifade edebilmesini ve kamuoyu önünde seslendirebilmesini sağlayan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, demokratik bir toplumun temel unsurlarından birini teşkil etmektedir. Bu hak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesiyle koruma altına alındığı gibi Türk hukukunda da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını koruma altına alan hükümler mevcuttur. Kuşkusuz bu hakkın da belli koşullar altında sınırlandırılabilmesi mümkündür ve bu sınırlamalara Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesinin 2. fıkrasında yer verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, içtihadında, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına getirilen sınırlamaların hukukiliğini denetlerken; kanunilik, meşru amaç ve demokratik bir toplumda gereklilik kriterlerine başvurmaktadır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının hukuka aykırı olarak sınırlandırılması bağlamında özellikle hukuka aykırı müdahale ve orantısız güç kullanımı iddiaları ön plana çıkmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadında, devletlerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. ve 3. maddeleri uyarınca orantısız güç kullanmaktan sakınmaları yönündeki maddi yükümlülükleri yanında, bu eylemlerin etkili soruşturulmasına yönelik usuli yükümlülükleri de bulunmaktadır. Türkiye aleyhinde bu yükümlülüğün ihlal edildiğine yönelik pek çok karar bulunmaktadır. Her ne kadar bu ihlal kararlarına neden olan sorunlar giderilmeye çalışılmakta ise de bazı kronik sorunlar hala varlığını sürdürmektedir.   

Freedom of assembly and association, which enables individuals to express their ideas by coming together with others and voicing them in public, constitutes one of the fundamental elements of a democratic society. This right is protected by Article 11 of the European Convention on Human Rights and is also safeguarded by provisions in Turkish law that protect the freedom of assembly and association. Undoubtedly, this right can be restricted under certain conditions, and such limitations are outlined in Article 11, paragraph 2 of the European Convention on Human Rights.

In its case law, the European Court of Human Rights examines the legality of restrictions imposed on the freedom of assembly and association by referring to the criteria of lawfulness, legitimate aim, and necessity in a democratic society. Concerning the unlawful restriction of the freedom of assembly and association, allegations of unlawful interference and the use of excessive force come to the forefront. In its case law, the European Court of Human Rights imposes substantive obligations on states, in accordance with Articles 2 and 3 of the European Convention on Human Rights, to refrain from using disproportionate force and also places procedural obligations on them for the effective investigation of such actions.

There are numerous judgments against Turkey indicating that it has violated these obligations. Although efforts are being made to address the problems that have led to these violations, some chronic issues still persist.