An Overview of Sacred Text Translations in Le Clezio's Wandering Star Through Ecotranslation


Creative Commons License

Çimen Karayürek E.

3. LOTUS Uluslararası Dil ve Çeviribilim Kongresi, Konya, Turkey, 2 - 03 November 2023, pp.114-122

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • City: Konya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.114-122
  • Ankara Haci Bayram Veli University Affiliated: Yes

Abstract

When analyzed historically, it is seen that translation is an activity that has been carried out for a very long time. Translations of sacred texts have an important place in the history of translation. The translation of the Torah made in the 3rd century BC and called Septuaginta is thought to have shaped history. Moreover, some theorists have developed theories that will contribute to the field of translation studies by focusing on sacred text translations. Early on, the debate over whether to maintain the source text's semantic or stylistic integrity in translations of sacred text was particularly heated. However, it was eventually decided that basing an evaluation just on these two factors would be inadequate. In addition, the translator's motivation, and the environmental factors to which he/she is exposed while translating also determine the quality of the resulting translation product. The quality of the final translation product is also influenced by the translator's motivation and the environment to which he or she is exposed while translating. Although the conditions under which translations were made at the time are not known, the conditions under which translators make their translations are now the subject of scrutiny. In this context, an eco-translation approach has been proposed by Chinese translation specialist Gengshen Hu. He argues that the source text has its own ecosystem and that translations can be evaluated according to how well they adapt to this ecosystem. It is thought that each text has certain dynamics within itself and that these dynamics create a balance within itself, just like nature, and that the transfer of this balance in the target text is important in terms of determining the position of the translated works in the polysystem. In this study, verses in the sacred text as written in the novel of M. G. Le Clezio's Wandering Star and the adaptation of these verses into the target language by two different translators to the ecosystem of the text itself has been analyzed.

Tarihsel süreçte incelendiğinde, çevirinin çok uzun zamandan beri yapılan bir etkinlik olduğu görülmektedir. Çeviri tarihinde önemli bir yer edinen metin türlerinden biri de Kutsal metinlerin çevirisidir. Öyle ki, Milattan Önce 3. yüzyılda yapılan ve Septuaginta olarak adlandırılan Tevrat çevirisinin tarihe yön verdiği düşünülmektedir. Dahası bazı kuramcılar kutsal metin çevirilerine odaklanarak çeviribilim alanına katkı sağlayacak kuramlar geliştirmişlerdir. İlk zamanlar kutsal metin çevirilerinde özellikle tartışılan husus, kaynak metne anlamsal olarak mı yoksa biçemsel olarak mı bağlı kalınacağı yönündeyken, sonraları sadece bu iki kutup üzerinden değerlendirilmesinin eksik olacağı ifade edilmiştir. Bununla birlikte çevirmenin çeviriyi yaparken ki motivasyonu ve maruz kaldığı çevresel faktörler de ortaya çıkan çeviri ürünün niteliğini belirlemektedir. O dönemki çevirilerin hangi koşullarda yapıldığı pek bilinmemekle birlikte günümüzde çevirmenlerin çevirilerini hangi koşullarda yaptıkları artık inceleme konusu olmaya başlamıştır. Bu bağlamda, Çinli çeviribilimci Gengshen Hu tarafından önerilen ekoçeviri yaklaşımı, kaynak metnin kendi içinde bir ekosisteminin olduğunu ileri sürer ve çeviri yapılırken bu ekosisteme ne kadar uyum sağladığıyla ilgili olarak çevirilerin değerlendirilebileceği üzerine yoğunlaşır. Bu yaklaşıma göre her metnin kendi içinde birtakım dinamiklerinin olduğu ve bu dinamiklerin tıpkı doğa gibi kendi içerisinde bir denge yarattığı ve hedef metinde bu dengenin aktarımının çeviri eserlerin çoğuldizgedeki konumunu belirlemesi açısından önemli olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada, J. M. G. Le Clezio’nun Göçmen Yıldız olarak Türkçeleştirilen Etoile Errante adlı eserinde geçen Kutsal Kitaptaki bazı ayetler ve bu ayetlerin iki farklı çevirmen tarafından hedef dile aktarılırken metnin kendi içindeki ekosistemine sağladığı uyum irdelenmiştir.