SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, vol.13, no.1, pp.87-148, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
The Inter-American Court of Human Rights has gained a special place within the
mechanisms of international protection of human rights with its creative and
comprehensive jurisprudence on the reparation of the consequences of human rights
violations. The Court has based the jurisdiction granted to it by the American
Convention on Human Rights within the framework of the responsibility of states for
internationally wrongful acts, and has enriched the means of reparation by taking into
account the specific characteristics of human rights violations. Thus, by designing the
reparation beyond compensation and the declaratory relief, it has taken effective
steps to provide reparation to victims of human rights violations and to prevent future
similar violations. In its case law on reparation, the Court made a significant
contribution to human rights law by emphasizing together the reparation of individual
grievances and the realization of structural and systemic changes to achieve the
broader public interest embodied in the concept of human rights and by considering
the repair within its social-economic and cultural dimensions.
Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi, insan hakları ihlallerinin sonuçlarının onarımına yönelik yaratıcı ve kapsamlı içtihadı ile insan haklarının uluslararası korunması mekanizmaları içerisinde özel bir konum edinmiştir. Mahkeme, Amerika İnsan Hakları Sözleşmesinin kendisine tanıdığı yetkiyi devletlerin uluslararası hukuka aykırı eylemlerinden sorumluluğuna ilişkin uluslararası hukuk ile temellendirmiş, insan hakları ihlallerinin özgül niteliklerini dikkate alarak onarım araçlarını zenginleştirmiştir. Böylece onarımı tazminat ve ihlali tespit eden kararın ötesinde tasarlayarak insan hakları ihlal edilen mağdurlara telafi sunulması ve gelecekte benzer ihlallerin önüne geçilmesi bakımından etkili adımlar atmıştır. Mahkeme onarım içtihadında hem bireylerin mağduriyetlerinin telafi edilmesi ile insan hakları kavramında içerilen daha geniş kamusal yarara ulaşılması için yapısal ve sistemik değişimlerin gerçekleştirilmesini bir arada vurgulayarak, hem de onarımı sosyal-ekonomik ve kültürel boyutları içerisinde düşünerek insan hakları hukukuna önemli bir katkı sağlamıştır.