SÖYLEM, vol.9, no.2, pp.988-1002, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
The aim of this study is to investigate the translations of the Mu’allaqat of Imru’al-Qays b.
Hujr, one of the ancient Arabic poems with multiple translations in Turkish, in the context of André
Lefevere's poetry translation strategies. It is thought that the poem is of great importance in the
source culture, and accordingly, its translation is important in the target culture. Document analysis
was used as the method in the research and three translations of the source text in the target language
were found as of the date of the research. Two translations from the English poet William
Shakespeare into Turkish were given as model translations, and in the conclusion section, a
comparison was made between the poems in question and the poetry translations from Arabic into
Turkish. Arabic poetry translations were analyzed by considering the elements that translators are thought to prioritize, and it was found that Suçin mostly preferred the strategy of sonic translation
by prioritizing the sound features of the source text; Ceviz et al. mostly preferred the strategy of
converting the poem into prose by bringing the form of the poem closer to prose; Yalçın and Can,
on the other hand, sometimes made omissions, disrupted the integrity of the translation, and left the
translated poem incomplete, and it was seen that the strategy they mostly preferred was the strategy
of translating poetry into prose.
Bu araştırmanın amacı, Türkçede birden çok çevirisi bulunan eski Arap şiirlerinden İmru’ul
Kays b. Hucr Muallakası çevirilerinin André Lefevere’nin şiir çevirisi stratejileri bağlamında
araştırılmasıdır. Şiirin kaynak kültür dizgesinde büyük önemi haiz olduğu, buna bağlı olarak hedef
kültürde çevirisinin önem arz ettiği düşünülmektedir. Araştırmada yöntem olarak doküman analizi
kullanılmış olup araştırmanın yapıldığı tarih itibarıyla söz konusu kaynak metnin hedef dilde üç
adet çevirisine rastlanmıştır. İngiliz Şair William Shakespeare’den Türkçeye yapılmış iki adet çeviri,
model çeviri olarak verilmiş olup sonuç bölümünde söz konusu şiirler ile Arapçadan Türkçeye
yapılan şiir çevirileri arasında karşılaştırma yapılarak sonuca ulaşılmıştır. Arapça şiir çevirileri,
çevirmenlerin öncelik tanıdığı düşünülen unsurlar göz önüne alınarak incelenmiş, Suçin’in kaynak
metnin ses özelliklerini önceleyerek çoğunlukla sessel çeviri stratejisini tercih ettiği; Ceviz vd.’nin
şiirin formunu düzyazıya yaklaştırarak çoğunlukla şiiri nesre dönüştürme stratejisini tercih ettiği;
Yalçın ve Can’ın ise yer yer atlamalar yapıp çeviri bütünlüğünü bozduğu, çeviri şiiri eksik bıraktığı
tespit edilmiş olup büyük oranda tercih ettiği stratejinin koşuk çevirisi stratejisi olduğu
görülmüştür.