AMME IDARESI DERGISI, vol.55, no.3, pp.31-56, 2022 (SSCI)
İleri sanayi toplumları belirsizlik ve güvencesizlikle betimlenmektedir. Bu belirsizlik
ve güvencesizliği, risk kavramının kullanımındaki artışta gözlemlemek mümkündür. Kişilerin gündelik hayatı, iş yaşamı, sağlık durumları, gelecekleri ve hatta yaşadıkları ekolojik sistem risk kavramı çerçevesinde tanımlanmaktadır. Kişilerden, gündelik hayatlarında
karşılaşacağı riskleri öngörmeleri, geleceklerini bu riskleri bilerek, tanımlayarak ve göze
alarak kurmaları ve hatta olası risklerle bireysel çabalarıyla baş etmeleri beklenmektedir. Çağdaş yönetim tekniklerinin bireyleri sorumlulaştırıcı etkisi yaşamın her alanında
hissedilmektedir. Toplum sözleşmesi teorisyenlerinin vurguladığı ve ulus-devletlerin varlık sebebi olarak yorumlanabilecek olan güvenlik, ileri sanayi toplumlarında bireyselleştirilmiştir. Güvenlik, risk yönetimi halini almış ve risklerin yönetimi bireylerin sorumluluğuna bırakılmıştır. Bu çalışma, yeni ihtiyatlılık olarak tanımlanan bu yeni durumu ve
özneyi konu almıştır. Neoliberalizmin yaygın akılsallık haline geldiği Batı toplumlarında,
toplum sözleşmesinin bazı unsurları rafa kaldırılmış, bunun yerine bireyler, ekonomik
sözleşmelerin tarafı haline gelmiştir. En iyi ihtimalle gönüllü olarak bir araya gelmiş
toplulukların birer parçası olan bireyler, sosyal yurttaşlık haklarından ve sosyal hizmetlerden mahrum kalmış, bu hakları ve hizmetleri bireysel çabalarıyla elde etmek zorunda
bırakılmışlardır. Çalışma, toplumun, toplumsalın ve bireyin dönüşümünü refah politikaları ve neoliberalizm çerçevesinde incelemiştir.